HaberAktif - 05. Haziran. 2012

13 Haziran 2012, Çarşamba

Gökmen Karadağ'ın hazırlayıp sunduğu Haberaktif programında, YHB A.Ş. Genel Koordinatörü H. Murat Şermet, yeni TTK kapsamındaki web sitesi zorunluluğunu ve Yeni Ticaret Kanununun internet piyasasına olası etkilerini konuştular.

Canlı yayındaki söyleşide, Yeni Ticaret Kanunu çerçevesindeki zorunlu web sitesi yapılması konusunun ayrıntılarına girilirken, bazı satır başları şu şekilde oluştu:

Hiçbir zorunluluk yokken 2 milyon Türkçe web sitesinin yapılması da çok önemli bir göstergedir. İnsanların internete atfettiği değeri açıklayan net bir gerçektir.

Bu gerçek; insanların (şirketlerin) web sitesi yapılmasının zorunlu hale getirilmesine itirazlarının olmadığının, yönetilmesi olanaksız bir web sitesi modelinin zorunlu hale getirilmesine itirazın doğal bir işareti olarak kabul edilebilir.

Web sitesi kurumsal kimliğin temel bir bileşeni olmanın yanısıra, ürün/hizmetin ve hatta hizmet verme kalitesinin bir göstergesi olarak kabul edilmeye başlamak üzeredir.

HaberAktif - 05. Haziran. 2012

Yasanın web sitesi yapmakla mükellef kıldığı şirket sayısı, (Mayıs 2012 itibarıyla) 665.196 olarak verilebilir.
KAYNAK : GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI UYGULAMA ve VERİ YÖNETİMİ DAİRE BAŞKANLIĞI

İnternet icad edildiğinden beri, yani yaklaşık 20 yılda, ülkemizde farklı kaynaklara göre, 2 ila 3 milyon site yapılmış olduğu düşünüldüğünde, bu kadar kısa sürede 665.196 web sitesi nasıl yapılacak? Süreci kim planlayacak?

Sorunlar ve Çözümsüzlük

Bir sorunu tespit etmek elbette önemlidir, ama sorunu çözmüş olmak bile çoğu zaman yetmez...
Yeterince açık bir örnek:

Camille Jenatzy, Jamais Contente adlı elektrikli otomobiliyle Achères yolunda 29 Nisan ya da 1 Mayıs 1899 yılında saatte 100 km hız sınırını aşarak saatte 105.882 km ile rekoru eline geçirir. Elektrik, 19. yüzyılın sonundan itibaren mühendisler tarafından otomobiller için alternatif bir enerji kaynağı olarak değerlendirilmiştir.

Hala fosil yakıtlara bağımlı endüstriler üzerinden gezegeni yokediyoruz. Yani bazen çözüm bile çözüm değildir. En sonunda geliyoruz ki, tek gerçek çözüm yetişmiş insan kaynağıdır ve bu da, hem en pahalı, hem de yetişmesi en zor kaynak olduğundan işler kolayca hallolmuyor. Hala biraz zaman gerekiyor diye düşünmekten başka çare yok gibi görünüyor.